Türk bayan teşebbüsçü, Aronya Yetiştiriciliği Uzmanı Aylin Kalafatoğlu, ana vatanı Kuzey Amerika olan aronya meyvesini Türkiye’de yetiştirip Amerikalılara satıyor. Ayrıyeten Kalafatoğlu, aronya deneyimini aktarması ve Amerikalı çiftçilerle buluşması için Amerika’ya davet edildi. Kalafatoğlu, katıldığı konferansta aronyanın dikiminden hasadına, hasattan sofraya geçen süreçte yaşananları Amerikalı çiftçilerle paylaştı.
Üstün meyve
Aronya hakkında bilgi veren Aronya Yetiştiriciliği Uzmanı Aylin Kalafatoğlu “Görünüşüyle orman meyvelerine benzeyen aronya, bağışıklığı artırıyor, enfeksiyonların tedavisinde kullanılıyor. Kansere karşı önleyici tesiriyle biliniyor. C Vitamini ve antioksidan kaynağı olan meyvenin ana vatanı ise Kuzey Amerika. 1900’lü yıllardan sonra Kuzey Amerika’dan Avrupa ve Rusya’ya uzanarak, buralara da ulaşmış. Günümüzde en büyük üreticisi Polonya. Ayrıyeten bu bitki, Kızılderililer tarafından soğuk algınlığı tedavisinde kullanılmış. Sıhhate olumlu tesirleri nedeniyle de muhteşem meyve olarak biliniyor” dedi.
Amerika’ya davet edildi
8 yıl evvel Türkiye’de aronya yetiştirmeye başlayan ve fabrikada bu meyveyi işleyerek Dr. Aronia markasıyla farklı eserler üreten Kalafatoğlu’nun çalışmaları kısa müddette Türkiye’de ve dünyada büyük ilgi gördü. O denli ki ana vatanı Amerika olan bu meyveden elde edilen eserleri Amerikalılara tanıtması için, Kalafatoğlu ve grubu geçtiğimiz haftalarda Amerika’ya davet edildi.
‘Türk bayrağını dalgalandırıyoruz’
Eser çeşitliliği ve kalitesiyle Amerikalıların hayran kaldığı Kalafatoğlu, Amerika’daki görüşmeleri hakkında “Yurtdışında, genelde şirketlerin aronya meyvesinden işlenmiş 5-6 çeşit eseri var. Biz ise ana vatanı Kuzey Amerika olan aronya meyvesini Türkiye’de yetiştirip, işleyip, bu meyveden yaklaşık 20 çeşit eser üretiyoruz. Fabrikada tuzdan, kremaya, baldan, sirkeye, draje çikolataya kadar çeşitli eserler geliştirdik. Hatta aronya meyveli Türk lokumu da yaptık. Artık öbür eserlerimizle birlikte onu da dünya pazarına sunmaya hazırlanıyoruz. Türkiye’de ve dünyada birincilere imza atmaktan, Türk bayrağını dünyada ve Amerika’da dalgalandırmaktan gurur duyuyoruz” diye konuştu.
‘Dünyaya tanıtıyoruz’
Amerikalıların kendisine yönelttiği, ‘Bu kadar çok çeşitli eser çıkartmanızın gerisindeki motivasyon nedir?’ sorusuna ‘Aronya sevgisi, bağlılığı ve inancı’ yanıtını verdiğini kaydeden Kalafatoğlu, “Şimdi Amerika’ya ihracat yapmaya hazırlanıyoruz. Tıpkı vakitte oradaki üreticilere de eser geliştirme konusunda know-how hizmeti vereceğiz. Dr. Aronia markasını Türkiye ismine dünyaya tanıtmaya devam ediyoruz. Hem Amerikalılara onların eserini satıyoruz hem de nasıl yetiştireceklerini öğretiyoruz. Yani tereciye tere satıyoruz” sözlerini kullandı.
Tarımda danışmanlıklar almalıyız
Aronya meyvesi hakkında basında çıkan ilham verici haberleri okuyup, aronya yetiştiriciliğine başlamak isteyen çiftçileri de dikkatli olmaya çağıran Kalafatoğlu “Piyasada besin kıymeti çok düşük ya da satış pazarlama yetkinliği olmayan, bedelsiz olarak nitelendirebileceğimiz çok sayıda aronya fidanı ve tohumu var. Bunlardan uzak durmalıyız. Biz, bu bahiste teşebbüs yapmak isteyen çiftçilere ve eser geliştirmek isteyen girişimcilere danışmanlık hizmetleri de sunuyoruz. İsteyenlere ‘anahtar teslim’ aronya projeleri veriyoruz. Her meslekte olduğu üzere, bilhassa tarımda know-how hizmeti almak çok kıymetli. Tüm dünyada artık kaynaklar kısıtlı ve sıhhatimizi besin pahası yüksek tarım eserleriyle koruyabiliriz” dedi.
Aronya yetiştiriciliği bahçe heyetim hizmeti
Danışmanlık hizmeti verdikleri takdirde işe toprak tahliliyle başladıklarını kaydeden Kalafatoğlu, sundukları hizmetler hakkında ise şu bilgileri verdi: “Toprak tahlili uygun olan şahıslara daha sonrasında bir fizibilite raporu hazırlıyoruz. Bu rapor içerisinde yatırımcı tüm ayrıntıları görebiliyor. Bu ayrıntılar içerisinde büsbütün toprak hazırlığıyla başlayan ve devam eden süreçteki fidanların temini, organize edilmesi, büsbütün ithalat ve gümrük süreçlerinin tarafımızdan gerçekleştirilmesi bahçe hazırlığı, damla sulaması, dikimi ve uygulanacak bilgilerin yatırımcıya verilmesi ve bunların takip edilmesi tarafımızdan gerçekleşiyor. Daha sonra toprakla buluşan fidanlar Avrupa Birliği Fidan Pasaportu’na ve Milletlerarası Organik Sertifika’ya sahip fidanlar Türkiye’deki hayatına başlamış oluyorlar. İhracata yönelik takip edilecek süreç içerisinde birinci bir yıl çok kıymetli. Burada eğitim ve denetim hizmetleri ve bakım kılavuzu, uygulama temelleri yatırımcıya aktarılarak yetiştiricinin yanlışsız uygulama yapması konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yeniden Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sağlamış olduğu kredilerden faydalanabilmeleri için de dayanak oluyoruz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı