AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin küme toplantısında yaptığı konuşmada TÜSİAD’ı sert sözlerle amaç almış ve “TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse iktidarın kapısını hiç çalmasınlar. Bu kapı yerli ve ulusal duruş sergileyenlere açıktır, yerli ve ulusal duruş sergilemeyene kapalıdır “ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan’ın çıkışı üzerine, iktidara yakın Sabah gazetesinin iktisat müellifi Dilek Güngör’den de muhalefete dikkat çeken bir ihtar geldi.
İŞÇİLERİN HAKLARINI HATIRLADI!
“TÜSİAD’ın tuzu kuru” başlıklı yazısında, TÜSİAD üyesi şirketlerde çalışan emekçilerin demokratik haklarının kullandırılmadığını hatırlatan Güngör, “Bu kulübün üyesi işverenler için kıymetli olan ülkenin, halkın çıkarları değildir, kendi çıkarlarıdır. Onlar kapitalizminin en örgütlü kulübüdür. Emekçilerinin demokratik haklarından biri olan grev ve toplu mukavele hakkından rahatsızdırlar” dedi.
TÜSİAD üyesi işverenlerin kriz devirlerinde kârlarını katladığını belirten Güngör, “Her devirde hele hele krizlerde kârlarını katlarken çalışanına tıpkı oranda artırım yapmazlar. Hatta daha düzgün şartlarda daha yüksek bir fiyatla çalışmak ve geçinebilmek için sendikaya üye olmak isteyen emekçilerinin üzerine polisi salarlar. (Hatırlayın, Tuncay Özilhan hareket yapmak isteyen emekçileri konutunun sokağına bile aldırmamıştı.) Artık de enflasyondan şikâyet ediyorlar ya… O serzenişe de kanmayın. Onlar yükselen maliyeti sana, bana yansıtırlar. İktisattan aldıkları hisse artar ancak onu çalışanlarıyla paylaşmazlar” tabirlerini kullandı.
“ZAM İSTEĞİNİ ÖNLEMEK İÇİN”
TÜSİAD üyesi ve Türkiye’nin en büyük sermaye kümelerinden Koç, Sabancı üzere toplulukların büyük kârlılık artışlarından örnekler veren Güngör, “Velhasıl, TÜSİAD’çıların tuzu kuru… Onların yoksul edebiyatı yapmaları fakat ve lakin emekçilerinin daha fazla artırım istemelerini önlemek içindir” yorumu yaptı.
Güngör, yazısının son kısmında da 6’lı masadaki muhalefete seslenerek şöyle tamamladı:
“TÜSİAD bugün sizinle birebir ağız konuşuyor da…
Dikkat edin, burjuvazi sınıfı çıkarları gereği dengeli demokrat olamazlar.
Benden söylemesi…”