Cumhuriyet’in ulaştığı bir akademisyen, öğrencilerin bilhassa yurtlardaki beslenme kaidelerinden şikâyet ettiğini kaydetti. “Beslenme çok zayıf, et yok, genelde patates çıkıyor. Orta sıra da tavuk eti çıkıyormuş. ‘Eskiden mısır gevreğini sütle yerdik, artık suyla yiyoruz. Süt çok kıymetli, alamıyoruz’ diyor öğrenciler” diyen akademisyen, Diyanet’in yurtlardaki “manevi danışmanlık” hizmetine de işaret etti. Bu şahısların dışında “ağabey ya da abla olarak nitelendirilen isimlerin yurtlarda sohbete geldiği, konferans verdiğine” de dikkat çeken akademisyen, “Bu bireylerin Menzil tarikatına bağlı şahıslar olduğu öne sürülüyor. Öğrenciler, yurtlarda bu üzere sohbetler ile bunaltılıyor. Dışarı çıkmak istediğinde de karnını doyurabilecek parası yok, yurda muhtaç kalıyor. Ailelerine de gidemiyor zira otobüs fiyatları çok pahalı” tabirlerini kullandı.
“SORUN İDAREDE”
Bölgedeki öğrenciler, mağdur aileleri ve intiharlara ait yargı mercileri ile görüşmeler yapan CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek ise müşahedelerini Cumhuriyet’e anlattı. Yargısal manada ayrıntılı bir soruşturma yapılacağının belirtildiğini, “Şüphe bırakmayacak biçimde aydınlatacağız” denildiğini aktaran Zeybek, “Adli kısımda sorun yok üzere görünüyor. Sorun idarede” dedi. Manevi danışmanlığın da sorun olduğuna değinen Zeybek, bu danışmanlık vazifesini, yurtta kendisine oda verilen imamların yürüttüğü tarafında savlar olduğunu kaydetti. Zeybek, “Bir devlet yurdunda bir imam manevi danışmanlık yapabilir mi? Bu türlü bir şey olabilir mi?” diye sordu.
“KYK yurtlarında artık cemaatler hâkim. İmamların, cemaat ve tarikatlara yönlendirdiğini söylüyorlar” sözlerini kullanan Zeybek, “Öğrencilerin iki temel sorunu var: iktisat ile cemaat ve tarikat baskıları. Öğrenciler ikisi ortasında sıkışıp kalmış. Bilhassa yurtta kalan öğrenciler üzerinde çok önemli bir cemaat ve tarikat baskısı olduğu net. Yurt bulamıyorlar, konut kiraları nedeniyle meskene çıkamıyorlar, geçinemiyorlar. Öğrenciler, büyük bir çaresizlik içinde” dedi.