Kurtuluş’un yüzüncü yılında Soyer’den kıymetli projeler
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer Türkiye’ye örnek olan ve geleceğe ışık tutacak projelerini İktisat Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi’nin düzenlediği basın toplantısında anlattı. Lider Soyer, konuşmasında İzmir İktisat Kongresi’nin Türkiye’nin ikinci yüzyılı için tekrar toplanacağının muştusunu verirken, İzmir Dünya Barış Ödülü’nü başlatacaklarını açıkladı. Soyer, “Yüzüncü yıldan sonra İzmir barışla anılan bir kent olacak” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, İktisat Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi’nin düzenlediği “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kent İktisadına Katkıları” başlıklı toplantıda İzmir basınının temsilcileriyle bir ortaya geldi. İsmet İnönü Kültür Merkezi’ndeki toplantıya EMD İzmir Şubesi Lideri Murat Demircan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Lideri Dilek Gappi, belediye bürokratları ve İzmir basınının temsilcileri katıldı.
100. yıl İktisat Kongresi İzmir’de toplanıyor
Başkan Tunç Soyer konuşmasında Türkiye’nin yazgısına taraf veren İzmir İktisat Kongresi’nin, Türkiye’nin ikinci yüzyılında yine İzmir’de toplanacağının muştusunu verdi. İktisat Kongresi’nin yalnızca Türkiye için değil insanlık tarihi için çok büyük bir değere sahip olduğunu söz eden Lider Soyer, “İktisat Kongresi, daha cumhuriyet kurulmamışken bir devletin iktisat siyasetlerini belirlemek için toplandı. İktisat Kongresi’ni düzenleyenler, iktisat siyasetlerine devletin müdahalesinin nasıl olması gerektiğine karar verdi. Mustafa Kemal Atatürk, yüz yıl evvel İktisat Kongresi’ni 4 başka toplum katmanının temsilcilerini bir ortaya getirmiş. Tüccarlar, endüstriciler, çalışanlar ve çiftçiler. Bin 200 delege, 17 Şubat – 4 Mart tarihleri ortasında nasıl bir toplum hayal ettiklerini, nasıl bir iktisat istediklerini müzakere etmişler. Biz bu 4 toplum katmanını tıpkı sayıda temsilciyle bir ortaya getireceğiz. 1 Ağustos’tan itibaren bu toplum katmanları 3 ay boyunca müzakere edecekler. 5 soruyu biz, düzenleme heyeti olarak onlara sunacağız. 5 soruyu da onların belirlemesini isteyeceğiz. 10 sorunun yanıtını 3 ayın sonunda ortaya koymalarını isteyeceğiz. Hangi düzenlemeleri yapabileceklerini belirleyecekler. İkinci kısımda ise 4 başka masa, 4 farklı başlıkta, 4 farklı toplum kümesinden gelen bahisleri müzakere edecek. Birinci masa ‘Birbirimizle helalleşiyoruz’ masası, ikinci masa ‘Doğamızla helalleşiyoruz’ masası, üçüncü masa ‘Geçmişimizi hatırlıyoruz’ masası ve dördüncü masa ‘Geleceğimizle buluşuyoruz’ masası. İsmine şimdilik Yüksek İstişare dediğimiz şura, bütün bu manifestoları ve bildirgeleri 17 Şubat – 4 Mart tarihleri ortasında masasına koyuyor ve buradan gelecek yüzyılın iktisat siyasetleri neler olmalıdır bunları ortaya koyuyor. Biz de bunları tüm siyasal partilerin tüm STK’ların ve talep eden herkesin önüne koyuyoruz. Özetle iktisat kongresini nitekim ikinci yüzyılın iktisat siyasetlerinin tartışıldığı ve aydınlattığı bir buluşmaya dönüştürmek istiyoruz” diye konuştu.
“9 Eylül Türkiye’nin en büyük tertibi olacak”
Lider Soyer toplantıda İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yıldönümü kutlamaları için yaşadığı heyecanı lisana getirerek, “1 Ağustos’tan itibaren 9 ay boyunca yüzüncü yılı birçok aktiflikle birlikte kutlayacağız. 9 Eylül günü, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük tertibine konut sahipliği yapacağız. Asıl yapacağımız şey bunun belgeselini çekeceğiz. Bizden sonraki nesillere onun belgeselini bırakacağız. İzmir’in yüzüncü yılını nasıl kutladığını miras olarak bırakacağız. Gündoğdu’da harikulâde büyük bir canlandırma ve konserler olacak. Kesinlikle herkesi davet ediyorum. 10 Eylül’de de İzmir’in türkülerini seslendireceğiz. Zira 10 Eylül Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir’e gelişinin yıldönümü. Biz daima 9 Eylül’ü kutluyorduk, bundan sonra İzmir, 9 ve 10 Eylül’ü birlikte kutlayacak” sözlerini kullandı.
“İzmir Dünya Barış Mükafatı başlıyor”
İzmir’in yüzüncü yıl etkinliklerini barış temasıyla düzenleyeceklerini tabir eden Lider Soyer, şöyle konuştu: “Yüz yıldır sürdürdüğümüz barışı daha güçlü dillendirmek istiyoruz. O nedenle tüm organizasyonlarımızın gerisindeki ana fikir barış olacak. 17 Şubat-4 Mart tarihleri ortasında tamamlayacağımız İktisat Kongremizin sonunda Nisan ayında İzmir Dünya Barış Ödülü’nü başlatıyoruz. Yüzüncü yılın akabinde İzmir’i barışla anılan bir kent, barışı kutlayan ve barışı anan bir kent olarak tüm dünyada tanıtmak için çalışıyoruz” dedi.
Akdeniz zirvesi
Başkan Soyer, Kasım ayında Akdeniz Belediyeler Birliği Genel Kurulu’na konut sahipliği yapacaklarını söyleyerek şöyle devam etti: “Akdeniz’in her yerinden belediye liderlerini İzmir’de ağırlayacağız. İnsanların içine düştüğü düşünceli süreci müzakere edecek ve tahlil tekliflerini Akdeniz’den kaynak alarak ortaya koyacak bir dizi buluşmaya mesken sahipliği yapacağız. Akdeniz’de barışın ve demokrasinin köklerinden beslenerek yine beşerler tahlil teklifleri ve umut ortaya koyacak. Buradan hazırlanacak manifestoyu da Akdeniz’den gelen belediye liderlerinin önüne koyacağız. Bir yandan 100’üncü yıl İktisat Kongresi ve barış çerçevesinde yürüttüğümüz çalışmalara Akdeniz ve Akdeniz Belediyeler Birliğiyle paralel olarak sürecek.”
“Bir lokal idare olarak hükümetin bıraktığı boşluğu doldurduk”
Başkan Soyer “Başka Bir Tarım Mümkün” sloganı çerçevesinde İzmir Tarımı çalışmalarıyla ortaya konulan lokal tarım siyasetini, üreticiye yönelik takviyeleri de anlattı. Soyer, “Bu yıl yedi lira olarak açıklanan buğday taban fiyatına İzmir’de 14 lira veriyoruz. Mart ayından bugüne kadar kooperatiflerimiz aracılığı ile 16,5 milyon liralık küçükbaş sütü aldık ve tamamından peynir yaptık. Peynirlerimizi tekrar kooperatiflerimiz üretti. Bunları işlemek, peynir yapmak için 5 milyon liralık üretim masrafı yaptık. Toplamda 40 milyon liralık peynirimiz oldu. Yalnızca dört ayda ve sırf tek bir kalem eser üzerinden 18,5 milyon liralık katma kıymet yarattık. Üstelik bunu belediye şirketlerimiz üzerinden, tek bir kuruş kamu kaynağını israf etmeden yaptık. Sürpriz peynirlerimiz var ve bu peynirlerimiz çok yakında İzmirli markası ile piyasaya sürülecek. Süt üreticilerine üç yılda 277 milyon 129 bin 600 lira takviye olduk. Son üç yılda 73 üretici kooperatifinden aracısız eser alımı yaparak, üreticimize 540 milyon liralık dayanak sağladık. Bayındır’da 140 milyon lira yatırım maliyetiyle günlük 100 ton süt sürece kapasitesine sahip Süt Sürece Fabrikamız bitmek üzere. Yaz sonu açılışını yapacağız. Bir lokal idare olmamıza karşın hükümetin bıraktığı boşluğu doldurduk. Kamunun adil regülasyon misyonunu yerine getirdik” diye konuştu.
“Koku master planı oluşturmak için çalışıyoruz”
Yüzülebilir Körfez gayesiyle İzmir Körfezi’nin paklığı konusunda oluşturulan stratejiyi paylaşan Lider Soyer, “Göreve gelir gelmez öncelikle Körfezi temizlemek için uygulanan stratejiyi ve faaliyetleri masaya yatırdık. Körfezin ne yazık ki hala kirli olmasının üç ana nedenini belirledik. Körfez’in nasıl temizleneceğine dair çok net, bilimsel bir yol haritası var. Bu planı sabırla ve tam bir kararlılıkla uyguluyoruz. Körfezle ilgili meselelere paralel olarak bu stratejimizin de üç ayağı var. Birincisi, İzmir’de birlikte akan kanalizasyon ve yağmur suyu sınırlarını ayırmak. İkinci ayak, Çiğli Arıtma Tesisi’nin ve çamur döküm alanının rehabilitasyonu. Üçüncü ve son ayak, Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan binlerce metreküp tatlı suyun çıkış noktasını iç Körfez’den orta Körfez’e taşımak ve iç körfezin sığlaşmasını engellemek. Tüm algı operasyonlarına karşın, bugüne kadar hiç kimsenin üstlenmediği bu vazifesi İzmir’de takımımla birlikte göğüslüyoruz. Aksini yapmak, esasen kentimize ve vazifeme ihanet olurdu. Bu nedenle vazifeye geldiğim ay prestijiyle İzmir’in yağmur suyu kanallarının inşa edilmesi talimatını verdim. Şu ana kadar 196 kilometre yaptık, iki yıl içinde 200 kilometre daha yapacağız. Tüm bu çalışmalarımızı Etraf Mühendisleri Odası başta olmak üzere ilgili uzman kuruluşlar ve akademisyenler ile bir koku master planı oluşturmak üzere bir ortaya getiriyoruz” tabirlerini kullandı.
“Doğayla ahenk için İzDönüşüm projesi”
Türkiye’de yeşil altyapıyı bir altyapı sorunu olarak kabul eden birinci belediye olduklarının da altını çizen Soyer, devrin sonunda İzmir kent merkezini çepeçevre saran 35 Yaşayan Park’ın hizmete gireceğini, milyonlarca metrekarelik rekreasyon alanlarıyla kentte kişi başına düşen yeşil alan ölçüsünün 16 metrekareden 30 metrekareye çıkacağını lisana getirdi. İzmir’i tabiatla uyumlu bir hale getirmek için hane ölçeğinde de çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Soyer, İzmir’de çöp kavramına son veren İzDönüşüm projesini de ayrıntılarıyla anlatarak, “İzDönüşüm projemiz ile çöp kavramına son veriyoruz. Zira çöpü bir ham husus olarak iktisada ve tabiatımıza yine kazandırıyoruz” dedi.
“Hedefimiz 20 bin konut yapmak”
Dünyanın birinci Cittaslow Metropol’u olan İzmir’de bu kapsamdaki uygulamalara ait de bilgi veren Tunç Soyer, İzmir’in kentsel dönüşüm modelini de tüm ayrıntılarıyla açıkladı. Türkiye’de birinci defa gerçekleştirilen belediye şirketi ve kooperatif işbirliğiyle kentsel dönüşümdeki inşaat çalışmalarının yine sürat kazandığını lisana getiren Lider Soyer, “Üç temel unsurla, yani yerinde dönüşüm, yüzde yüz uzlaşı ve Büyükşehir Belediyesi garantörlüğü ile İzmir’in dört bir yanında inşaatlarımız başladı. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy olmak üzere altı bölgede dönüşüm birebir anda devam ediyor. 3 bin 958 bağımsız ünitenin üretimi sürüyor, 2 bin 500 bağımsız ünite ise üretim ihalesine hazır hale geldi. Gayemiz 20 bin konut yapmak” diye konuştu.
Türkiye’de birinci sefer uygulanan depremzedelere yönelik Halk Konut projesini hayata geçirdiklerini de anlatan Soyer, sarsıntıda yıkılan apartmanlardan Dilber apartmanı sakinlerinin kurduğu kooperatif ile paydaşlık protokolü imzaladıklarını söyledi.
“1 milyar 485 milyon lira tasarruf”
ESHOT bünyesinde yapılan yatırımları ve elektrikli otobüsler sayesinde 114 milyon TL’lik tasarruf sağlandığını söz eden Lider Soyer, Türkiye’de bir birinci olan tasarruf projesi olan İZETAŞ projesini anlattı. Soyer, “İzEnerji şirketimiz bünyesinde İzmir Elektrik Tedarik Anonim Şirketi’ni yani İZETAŞ’ı kurduk. İZETAŞ’la birinci etapta İzmir Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinin güç muhtaçlıklarını karşılamaya başladık. İZETAŞ’ın kurulduğu günden bu yana Büyükşehir Belediyesi bünyesinde güç masraflarında yüzde 22’ye varan tasarruf sağladık. Beş yılın sonunda, bugünkü fiyatlar üzerinden toplamda 1 milyar 485 milyon lira tasarruf sağlamış olacağız” diye konuştu.
“2022’de pandemi öncesine nazaran yüzde otuz daha çok turist ağırlayacak”
İzmir turizminin geliştirilmesine yönelik proje ve çalışmaları hakkında bilgi veren Soyer, ”Uluslararası zincir otelleri ve yalnızca plajları dolduran, kent merkezine, küçük esnafa, yerele hiç yararı olmayan bir turizm anlayışının geleceği bizim açımızdan yok. Bu nedenle Çeşme projesine karşı çıktık. Ülkeyi ucuz destinasyona dönüştüren, niteliğe değil niceliğe değer veren bir turizm anlayışıyla kent iktisadını güçlendiremeyiz. Biz İzmir’de bu resmi değiştirmek için çok sayıda adım attık. Maksadımız 2024 yılında İzmir’i, nitelikli turistin tercih ettiği ve kişi başına düşen turist harcamasının her geçen yıl arttığı bir kent haline getirmek. On iki ay ve otuz ilçede turizm vizyonumuzla İzmir’e gelen turist sayısını dört milyona çıkarmak için çalışıyoruz. İki yıl süren pandemi devrinin çabucak akabinde İzmir turizmi için yaptıklarımızın sonuçlarını almaya başladık. Sayılar şimdiden gösteriyor ki, İzmir 2022’de pandemi öncesine nazaran yüzde otuz daha çok turist ağırlayacak” sözlerini kullandı.
Başkan Soyer ayrıyeten İzmir’in kalbi Kemeraltı, Kadifekale ve Basmane bölgesini UNESCO Dünya Mirası olarak Türkiye’ye kazandırmak için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
“Hedefimiz en az 10 bin çocuk”
Başkan Soyer’in sunumunda yer verdiği değerli başlıklardan biri de “Acil Tahlil Ekibi”nin çalışmaları oldu. Acil Tahlil Ekibi’nin son iki yılda kent merkezindeki dezavantajlı mahallelerin meselelerini hızla tahlile kavuşturduğunu söyleyen Lider Soyer, “2021’de sporda fırsat eşitliği unsuru kapsamında art mahallelerde 3 yüzme havuzu ile hizmete açtık. 6 bin çocuğumuza yüzme eğitimi verdik. Bu yıl da yeniden art mahallelerde 7 havuzu çocuklarımızla buluşturduk. Gayemiz en az 10 bin çocuk” diye konuştu.
Halk Ekmek modelini anlattı
Başkan Soyer toplumsal yardımlar ve dayanışma uygulamaları hakkında ayrıntılı bilgi verdi. İzmir’in Halk Ekmek projesi yalnızca geçim sıkıntısındaki vatandaşların değil, birebir kederi yaşayan fırıncı esnafında desteklendiğini belirterek, İzmir Fırıncılar Esnaf Odası ile imzaladıkları protokolle ekmek fırınlarının yüzde otuzluk atıl kapasitesini faaliyete geçirdiklerini, 130 bin adet olan günlük üretim arzını yeni bir ekmek fabrikası kurmaya gereksinim duymadan kısa müddette 250 bine ulaştırdıklarını söyledi.
“İzmir’i demir ağlarla örüyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “İzmir’i demir ağlarla örüyoruz” diyerek raylı sistem projelerini anlattı. Narlıdere Metrosu ile Çiğli Tramvayı’nın cumhuriyetin yüzüncü yılında hizmete alınacağını açıklayan Soyer, 28 kilometrelik Karabağlar Gaziemir Metrosu, 27.5 kilometrelik Otogar Kemalpaşa Metrosu ve 5 kilometre uzunluğundaki Örnekköy Yeni Girne Tramvay çizgisinin İzmir’e kazandırılacak yeni güzergahlar olduğunu söyledi. Soyer, üretimine başladıkları Buca Metrosu’nun, Türkiye tarihinde bir belediyenin kendi kaynakları ile yaptığı en büyük yatırım ve İzmir tarihinin en büyük projesi olduğunu lisana getirdi. Lider Soyer, “Geleceğin İzmir’inin en değerli kesimlerinden biri raylı sistemler olacak. Bu nedenle İzmir’i demir ağlarla örüyoruz. Buca Metrosu’nun üretim hazırlıklarına başladık. Buca Metrosu, Türkiye tarihinde bir belediyenin kendi kaynakları ile yaptığı en büyük yatırım ve İzmir tarihinin en büyük projesi. Bu devasa yatırımı merkezi hükümetten tek kuruş dayanak almadan, tümüyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarıyla yapıyoruz. Buca Metrosu dünyanın fizibilitesi en yüksek metro yatırımlarından biri. Dünya genelinde bir metronun kendi finansmanını karşılama müddeti ortalama 30 yılken biz bunu yarı müddetinde gerçekleştireceğiz” halinde konuştu.
Terra Madre ve EXPO 2026
Başkan Soyer, “İzmir, geçtiğimiz Nisan ayında son derece kıymetli bir mükafata “Avrupa Ödülü”ne layık görüldü. Kentimiz Avrupa Kurulu Parlamenterler Meclisi tarafından 2022 yılında Avrupa bedellerini en uygun temsil eden kent seçildi. Önümüzdeki süreçte, İzmir’de çalışmalarını yoğunlaştıracağımız bir vizyon projemiz Expo 2026. Türkiye’nin birinci büyük yeşil dönüşüm projesini gerçekleştirmemize vesile olacak Expo 2026 ile yurt içi ve yurt dışından yaklaşık 4 milyon 700 bin ziyaretçiyi İzmir’de ağırlamayı hedefliyoruz. Expo 2026 İzmir’in milletlerarası alanda bilinirliğini artırdığı üzere Dünya Expo’suna giden süreçte de İzmir’e yol gösterecek. Dahası, İzmir yarım asırlık kanayan yarasını, Yeşildere problemini çözecek. Öteki bir kıymetli tertip ise yeniden İzmir Enternasyonal Fuarına paralel olarak Eylül ayında düzenleyeceğimiz Terra Madre Anadolu gastronomi fuarı. Terra Madre Anadolu’da, Türkiye’nin dört bir yanındaki küçük üreticileri dünya gastronomi piyasasıyla buluşturacağız. Direkt ihracatçı olmalarına katkı sağlayacağız” sözlerini kullandı.
“Büyükşehir Belediyesi adeta bir holdingi andırıyor”
Toplantıda konuşan EMD İzmir Lideri Murat Demircan, “Günlük hayatımız da pek çok girdi dövize endeksli. Hayatımıza kıymetli dokunuşları olan lokal idarelerde iktisattaki değişimlerden anında etkileniyor. Son bir yılda yüzde 250 civarı artan petrol fiyatlarının toplu taşıma maliyetlerini ne derece artırdığını ön görmek için kâhin olmaya gerek yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi, web sitesindeki bilgiye nazaran; ulaşımdan güce, teknolojiden fuarcılığa, tarım yatırımlarından turizm ve hizmetler dalına 12 şirketin sahibi. 12 şirketi ve 12,5 milyar TL’lik 2022 yılı bütçesiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi adeta bir holdingi andırıyor” dedi.
İzmir neden 6’da 1 hisse alıyor?
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Lideri Dilek Gappi ise “Gazetecilerimizden beklenen gerçeklerin yazılmasıdır. Bizler gerçekleri yazmak için büyük bir çaba içindeyiz. Ancak maalesef bunu yapamıyoruz. Bizden halkla ilgiler çalışmaları bekleniyor. Bizler sorgulamalıyız. Neden kamu yatırımlarında İzmir İstanbul’a nazaran 6’da 1 hisse alıyor? Neden Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla’dan İstanbul yüzde 30 alırken İzmir yüzde 6 alıyor? Neden büyük kentlerde yatırımlar kamu tarafından yapılırken İzmir’de belediye eliyle yapılıyor? Hakikat habercilik yapabilmek için yanlışsız durmaya muhtaçlık var. Ancak evvel yerin düzgün olması gerekiyor. İzmir basının artık hak ettiği noktada olmasının engellenmesini istemiyoruz” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı