Evdokya karakteriyle TRT 1 ekranlarındaki “Alparslan Büyük Selçuklu” dizisinde izleyenlerin karşısına çıkarak beğenileri toplayan Gizem Karaca, MAG Haziran sayısına konuk oldu.
“Çok bedelli sanatkarlarla ve ustalarla çalışma fırsatım oldu ve her projede, her canlandırdığım karakterde hayatıma katacak özel şeyler oldu.”
“Pandemi süreci benim için dinlenme süreci oldu. Bol bol seramik ve fotoğraf yapıp, bahçemle uğraşarak vakit geçirdiğim bir periyottu.”
“Hafif dengesizlikleri olan, biraz hırçın, o “gıcık olduğumuz” lakin vazgeçemediğimiz beşerler vardır ya hayatımızda, o denli birini canlandırmak isterim sanırım.”
“Ne olursa olsun, makyaj yapmasam bile gece yatmadan yüzümü güzelce yıkayarak, nemlendiricimi sürüp yatarım.”
“Evdokya’nın gerçek olması, hakkında bilgi edinip canlandırabilmek nitekim çok değerli bir his.”
2011 yılında Miss Turkey ikincisi olan hoş oyuncu, hakkında en çok merak edilenleri MAG Okurları için yanıtladı. Oyunculuk serüveni ile ilgili konuşan Gizem Karaca şunları söyledi: “Bu süreç ve bu seyahat benim için çok değerli. Her proje bir seyahat diye düşünüyorum. Bu süreçte bir arada yola çıktığınız ve o yolu bir arada yürüdüğünüz beşerler oluyor. Birebir gaye için bir ortaya geliniyor ve sonra ayrılınıyor; fakat o yolu kıymetli kılan, birbirinize kattıklarınız oluyor günün sonunda. Çok kıymetli sanatkarlarla ve ustalarla çalışma fırsatım oldu ve her projede, her canlandırdığım karakterde hayatıma katacak özel şeyler oldu. Bu bahiste çok şanslı olduğumu düşünüyorum.”
Dijital platformlar hakkında da konuşan Gizem Karaca “Dijital platformların artması beni çok heyecanlandırıyor. TV ve sinema dışında, dışarıda bekleyen bir sürü senaryo, bir sürü kıssa var ve artık daha geniş bir alan olması çok heyecan verici nitekim. Bu mevzuda sabırlı bir bekleyiş içindeyim. En içime sinen, en benim ve bana paha katacak projede yer almak isterim” dedi.
Karaca kendisini tanımlayan mottosunun ise “Don’t grow up its a trap! (Sakın büyüme, bu bir tuzak!) olduğunu iletti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı