Gezi aksiyonlarına katılanlara ‘sürtük’ diyen AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam kampında yaptığı konuşmada o devir yaşanan olayları anlatırken “camilerimizi yaktılar” tezinde bulunmuştu. HKP avukatları reaksiyon çeken iddiayı yargıya taşıdı. HKP avukatları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama”, “iftira”, “anayasayı ihlal” cürümlerini işlediklerini belirterek Kızılcahamam Cumhuriyet Başsavcılığı’na cürüm duyurusunda bulundu.
Başsavcılığa verilen dilekçede, Erdoğan hakkında soruşturma ve ardından kamu davası açılmasını talep etti.
“MİLYONLARA İFTİRA ATMIŞTIR”
Suç duyurusuna ait HKP MYK Üyesi Adnan Okur açıklama yaptı. Erdoğan’ın TBMM’de namusu ve onuru üzerine ant içtiğini hatırlatan Okur, “Erdoğan bu andını unutmuş olacak ki evvel Türkiye’nin yüzde 75’lik bir bölümünü oluşturan insanlarımıza; bayanlarımıza, kızlarımıza ‘çürük’, ‘sürtük’ diyerek ağır hakaretler etmiş, akabinde artık de ‘Camilerimizi yaktılar’ diyerek, milyonlarca insanımıza iftira atmıştır” tabirlerine yer verdi.
“YAKILDIĞI ARGÜMAN EDİLEN CAMİ NEREDE?”
“O halde soruyoruz” diyen Okur sorularını şöyle sıraladı:
• Yakıldığı tez edilen cami nerededir?
• Yakıldığı tez edilen caminin ismi nedir?
• Caminin yakıldığına dair bir manzara var mıdır?
• 9 yıl evvel yakıldığı tez edilen mescitten, kuşkulu Tayyip Erdoğan’ın yeni mi haberi olmuştur?
• 9 yıl sonra böylesine vahim bir tezin ortaya atılmasındaki maksat nedir? Böylesine bir sav halkı bölücü, halkı birbirine kırdırmaya yönelik kışkırtmalar değil midir?
• Yeri ve ismi aşikâr olmayan caminin yakıldığını gören, duyan var mıdır?
• Camiyi ateşe verenler yakalanmış, haklarında rastgele bir süreç, bir yargılama yapılmış mıdır?
“LAİK KISMA KARŞI KIŞKIRTMAYI AMAÇLIYOR”
Okur açıklamasının devamında şunları söyledi:
“HKP olarak; Halkımızın samimi din hislerini, dini hassasiyetlerini istismar ederek, şuurlu bir halde laik kısma karşı kışkırtmayı amaçlayan bu tehlikeli söyleme karşı Recep Tayyip Erdoğan hakkında hata duyurusunda bulunduk. Bugün olmasa bile yarınlarda, gücünü hukuktan ve vicdanlarından alacak yargıçlar ve savcılar şüphesiz çıkacak, hesap soracaktır.”