Genç Muvaffakiyet Vakfı tarafından her yıl “GençBizz” ismiyle düzenlenen yarışa İzmir Bilfen Lisesi öğrencileri de kurdukları ATİ şirketiyle katıldı. Öğrenciler bu şirket ile müsabaka kapsamında Türkiye’de kurulan 700 şirket içinden birinci 20’e girip final talihi yakaladı. Geçtiğimiz yıllarda da argümanlı bir toplumsal sorumluluk projelerine imza atarak ülkemizde ve dünyada sorun olan plastik kullanımına ve atık sorununa odaklanan gençler bu sene Süratli modaya (fast fashion) dikkat çekmek için çaydan deri ürettiler. ATİ üyeleri süratli modanın sürdürülebilirlik önünde çözülmesi gerek acil bir ekolojik ve toplumsal sorun olduğunu görerek süratli modayı yavaş moda ile değiştirme çalışmalarına başladılar.
Bilfen İzmir Fen Lisesi öğrencileri, Genç Muvaffakiyet Eğitim Vakfının düzenlediği Liselerarası Girişimcilik yarışı Gençbizz’de final talihi elde etti. Kurdukları ATİ isimli şirketle Türkiye’de yaklaşık 700 şirketin katıldığı yarışta birinci 20 şirket ortasına giren öğrenciler, Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmek için yarışacaklar.
ATİ şirketi bu müsabaka kapsamında sürdürülebilir bir gelecek için tehdit olarak algıladıkları süratli moda akımı üzerine odaklandılar. Son moda eserleri, uygun fiyatlarla, alışveriş özgürlüğü ve heyecanı yaratacak biçimde şık mağazalarda müşteriyle buluşturmak olarak tanımlanan “Hızlı Moda (Fast Fashion)” her yıl trendleri değiştirerek kullanıcılara yeni kıyafet “ihtiyacı” doğuruyor; bu gereksinim doğrultusunda büyük ölçülerde yapılan alışveriş sonucu çok üretim ve tüketim ortaya çıkarken bu durum tonlarca atığın birikmesine neden oluyor. ATİ şirketi bu durumun çözülmesi gerek acil bir ekolojik ve toplumsal sorun olarak gördü ve süratli modayı yavaş moda ile değiştirme çalışmalarına başladı. Bunun için de bir yavaş moda tipi olan “Bio moda” alanına yöneldiler.
“Bio Moda” Akımıyla daha çok tasarruf
Yüksek kaliteli giysiler yapmak için dokuma gereçlerinin üretiminde temel olarak bakterilerin kullanıldığı yeni bir moda konsepti olan “Bio Moda” akımının öbür organik dokumacılık hammaddeleri ile çalışan firmalara nazaran birçok açıdan avantajlı olduğunu gören ATİ şirketi kâfi vakitle az maliyetle ve sonsuz ölçüde deri üretebileceğini fark ettiler. Böylelikle hayvan asıllı deriye alternatif vegan, külliyen etraf dostu ve üretimi öteki derilere kıyasla ucuz bir deri üretmeye başladılar. Bunun için bakteri ve maya kültürünün birleşiminden ortaya çıkan bir biyomateryal oluşturdular. Hali hazırda sıhhat faydasına kullanılan fermente edilmiş Kombuça çayının ana unsuru olan bu kültür, Kombuça çayının bakteri ve maya ile buluştuktan sonra açığa çıkardığı kimyasal süreç sonucunda sıvının üst kısmında biriken jelatine benzeyen katman hasat vakti geldiğinde toplanıp kurutuluyor ve kullanıma hazır hale geliyor.
Dokumada biyomateryal kullanımı yakın vakitte epeyce popülerleşirken ve plastik üzere geri dönüştürülemez, ziyanlı unsurların kullanım gereksinimini azaltmaya başladı. Bu biyomateryal ile daha yeterli ve sürdürülebilir bir dünya hayallerini gerçek yapmaya daha da yaklaşmış oluyorlar.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı