NBA’de 2021-2022 döneminin şampiyonu, Golden State Warriors oldu. Yüzde 0,1 ihtimalin gerçeğe dönüştüğü ligde Stephen Curry, MVP seçildi. Orta Gözbek, Curry’yi kıymetlendiren bir yazı yazdı.
İşte Gözbek’in yazısı:
“Normal kaidelerde bu yazıyı Golden State’in şampiyonluğunu ilan etmesinin çabucak akabinde yazıp yayınlamam gerekirdi. Lakin beklemek istedim. Birçok kişi üzere rüzgara kapılıp, içi boş, güzellemelerle bezenmiş, “goygoy dolu” bir yazıyı kolaylıkla yazabilirdim. Lakin istemedim. Bugüne kadar mevzuyu her vakit farklı açılardan ele alıp, satır ortalarından ve söz boşluklarında saklanan asıl ayrıntıları vermeye çalıştım. İstatistik kağıtlarında yazılanları okumak işin kolayı.
Evet, mevzumuz Steph Curry yani bir bakıma da Golden State Warriors.
Gazetelerde, televizyonların alt yazılarında ve internette yazılan şu biçimde; NBA’de 2021-2022 döneminin şampiyonu Golden State Warriors. Bunu farklı biçimde okumamız gerekiyor. Golden State Warriors, bir 90’lı yıllardaki Michael Jordan’lı Chicago Bulls üzere, 2000’lerde Shaquille O’Neal ve Kobe Bryant’lı Los Angeles Lakers üzere bir “hanedan” mıdır? Bu sorunun karşılığının artık bir değeri yok ancak illaki bir tanımlama koyacaksak evet, bir hanedandır.
Steph Curry’yi yakalamışlardı esasen. Draymond Green draft’in ikinci cinsinden katıldı bu takıma. Klay Thompson ise hiç hesaplarda yoktu. Etraflarına oyunu bozmayacak yanlışsız kesimler bir ortaya geldi ve birinci şampiyonluklarını kazandılar. Sonra o denli ya da bu türlü LeBron James’li Cleveland’a şampiyonluğu kaybettiler 2016’da. Akabinde bu takıma Kevin Durant geldi ve tarihin tahminen de en durdurulmaz gruplarından biri haline geldiler. 2 sene daha ligi domine edip şampiyon oldular ve 2019’da sakatlıklar vesaire sebebiyle Toronto Raptors’a şampiyonluğu kaybettiler. Kevin Durant onları bıraktı gitti. Buradan bile ayağa kalkıp tekrar şampiyonluk kupasını ele geçirdiler.
“Bunların işi bitti” deniliyordu, Steph Curry istese takasını isteyebilirdi. Lakin hayır, kasabada kaldı. Hakikat modüller bir ortada kaldı ve tekrar genç oyuncularla birkaç parçayı tamamlayarak bugün herkesi yanılttılar.
Her şeyin başında ve temelinde Steph Curry var. Steph Curry’i başka tüm NBA yıldızlarından, herkesten ayıran birtakım özellikler var. Bahis yalnızca şut atabiliyor ve skor üretebiliyor olması değil. Steph Curry, çok olağan bir insan. Çok olağan ve sıradan olması onu özel kılıyor. Profesyonel sporlarda, bilhassa Amerikan sporlarından sportmenler o kadar astronomik paralara sahip oluyorlar ki, ilgiye ve şöhrete. Bir yerden sonra tuhaflaşıyorlar. Saçlarıyla, başlarıyla, davranışlarıyla, medyaya gösterdikleri tavırlarıyla. Toplumsal medya üzerinden olsun, kitlesel medya üzerinden olsun fark etmez. Steph Curry’in beden lisanı, davranışlarına baktığınızda asla o denli abartılı “parayı bulmuş NBA yıldızı” izlenimi alamazsınız. Bu onun tüm hayatına yansıyor. Ailesiyle olan münasebetine, kadro arkadaşlarıyla olan bağına, oynadığı kentteki taraftarla olan bağlantısına…
Steph Curry NBA tarihin gelmiş en büyük 10 oyuncusu ortasına ismini yazdırmıştır. Bugün onun yarattığı etkiyi birçok efsane oyuncu toplamda yaratmamış olabilir. Benim gençlik yıllarımda hepimiz bir Kobe Bryant üzere oynamaya çalışıyorduk oyunu. Alıp topu kendi kendimize maçı almamızdı sıkıntımız, skor üretmekti. Bugün Steph Curry’nin oyuna ve oyunun oynanma biçimine o kadar tesiri büyük ki… İstediğiniz basketbol alanını öylece ziyarete gidin, kesin birileri orada oynuyordu. Göreceksiniz ki herkes şut atıyor, herkes oyunu üç sayılık çizgisinin gerisinden kazanmaya çabalıyor. Basketbolda skoru tutma, sayma biçimi değişti Curry yüzünden. Bugün yalnızca ve yalnızca düzgün şut atabildiği için dünya kadar berbat oyuncu NBA’de kontrat alabiliyor sadece Steph Curry’nin ve Golden State Warriors’un yarattığı kültür yüzünden.
Tim Duncan çok büyük oyuncudur ve her vakit NBA tarihi ve NBA severler O’nun karşısından ceket ilikleyecektir. Fakat soruyorum; Tim Duncan, 5 kere NBA şampiyonu olmuş olabilir, San Antonio Spurs’ü yıllarca sırtında da taşımış olabilir. Tim Duncan’ın NBA’e tesiri oyunsal ve kültürel manada nedir? Bunu nitekim düşünmemiz gerekiyor. Oyunculara, ekiplere ve istatistiklere sahiden öbür bir açıdan bakmamız gerekiyor. Tim Duncan NBA basketbol kültürüne ne katmış? Altını çizerek söylüyorum; bu sorum yanlış yere çekilmesin. Kazanmanın ötesindekini masaya koyup konuşmayacaksak ve yalnızca kazanmak ve kaybetmek üzerinden konuşacaksak o vakit NBA kültürü sahiden ölmüş demektir. Kawhi Leonard’ın iki şampiyonluğu olması onu Charles Barkley’den daha mı büyük bir oyuncu yapıyor? Bunu artık tartışabileceğimiz bir NBA izliyoruz.
Steph Curry, şayet bir yahut iki şampiyonluk daha kazanırsa çok büyük ihtimalle tarihin en büyük oyuncusu ile kıyaslanmaya başlayacaktır. Zira tüm olağanlığıyla, tüm karizma olma gayreti olmamasıyla ve alanda yapabildikleriyle Steph Curry NBA tarihinin en fenomen figürlerinden biridir. O ve grubu bir periyodun ismidir artık, bunun ise tartışılacak hiçbir tarafı yok.”